Bilindiği gibi mikrodalga fırın hızlı ve seri şekilde yemeklerinizi ısıtmak ve pişirmek için kullanılan bir cihazdır. Evlerimizde gayet elverişli kullandığımız ve hayatı kurtaran bu fırının bilinmeyen birçok özellikleri bulunmaktadır. İnsanlar üretim amaçları dışına çıkarak bu cihazdan çok farklı amaçlar da faydalanmak istemişler ve bunu da gayet iyi bir şekilde başarmışlardır. Şimdi sizlere mikrodalga fırında yemek ısıtma, su ısıtmak veya dondurucudan çıkarttığımız buzlu bir besinin çözülmesi haricinde başka nerelerde kullanacağınızı anlatacağız.

Sarı kantaron otu Temmuz aylarında sarıçiçekler açan çok yıllık bir yabani bitki. Ancak Osmanlı döneminden bu yana farklı şekillerde farklı hastalıkların tedavisinde kullanıldığı biliniyor. Geçmişten günümüze kadar gelen bu harika doğa mucizesi sağlamış olduğu faydalar nedeni ile bugünde bilinen ve kullanılan özel bir bitkidir.

Sarı kantaron özellikle çiçekte olduğu dönemlerde toplanıp demetler halinde yöresel pazarlarda da satılan bir bitkidir. Marmara, Akdeniz ve Ege kırsal alanlarında yol kenarlarında ve bayırlarda yetişen 40- 60 cm uzunluğunda mine çiçekli bu bitkinin faydaları saymakla bitmiyor. 

Sarı Kantaron kurutularak çayı içilen özel bitkilerden biridir. Bilenen en güçlü anti depresan özelliğe sahip olan bitkinin çayı hazırlanırken kaynayan suya 2- 3 çiçek atmanız yeterli oluyor. 3- 4 dakika demlenmesini bekledikten sonra tüketebiliyorsunuz. 

Sızma zeytinyağı ile yapılan özel bir ev formülü sayesinde ise, inanılmaz şifalar dağıtmakta. Bu ürünü aktarlardan da alabileceğiniz gibi evinizde saf sızma zeytinyağı ve sarı kantaron alarak kendinizde hazırlayabiliyorsunuz. 

Sarı kantaron yağının iyi geldiği sıkıntılara bir bakalım;

Öncelikle romatizmal ağrıları gidericidir.

Yara, yanık ve cilt tahrişlerin de etkisi çok eski yıllardan beri bilinmektedir.

Kanayan yaraya sürüldüğünde kanı durdurma özelliği vardır.

Ciltte güneş nedeni ile oluşan lekelerin giderilmesinde kullanılmaktadır.

Açık yaralara düzenli olarak sürüldüğünde yaranın hızla iyileşmesi ve iz kalmamasını sağlar.

Bel fıtığında hastayı rahatlatır.

Varisli damarlarda kesin etki yaratır ve kan dolaşımını hızlandırır.

Limonun faydası hepimiz tarafından biliniyor. Salatalarımıza, yemeklerimize ve çorbalarımıza inanılmaz lezzet katan limon aynı zamanda barındırdığı C vitamini ile de özellikle kış aylarında grip ve soğuk algınlığından korunmamıza da yardımcı olan besin kaynaklarındandır.

Peki, limon ile neler yapabiliyoruz hiç düşündünüz mü?

Öncelikle salata ve yemeklerimizde ekşi tadı veren limonun daha kolay sıkmak ve suyundan verim alabilmek adına biraz tezgahın üzerinde ileri geri ovmanıza fayda sağlar.

Limonunuz susuz ise birkaç dakika kaynar suda bekletip ovun.

Kış çayı hazırlarken mutlaka limon kabuğunu içine koyun, diğer bitkiler ile kaynatın.

İçilen siyah ve yeşil çayın içine atılacak olan bir parça limon, toksinleri üzerine çeker ve çayın faydasını arttırır. Ayrıca bu limon dilimini çaydan sonra yemeniz durumunda bu toksinleri vücudunuza alırsınız.

Yarım kalmış veya dolapta kurumak üzere olan limonlarınızı karınca yuvalarına yakın koyduğunuzda onların ortadan kaybolmasına yardımcı olursunuz.

Ayrıca yarım limonlarınız dolaptaki kötü kokularında önleyicisi olacaktır.

Çelik ve bakırları parlatmak için ise limon ile ovup sonra durulamanız yeterlidir.

Çamaşırları beyazlatmak için son durulama suyuna ilave edeceğiniz yarım fincan limon suyu harika sonuçları almanıza yardımcı olacaktır.

Limon kabukları pastalarınızı süslemek ve kek hamurunuza koyduğunuzda harika bir aroma sağlar.

Ellerinizin bakımı için sıkılan limonun kabukları ile ovabilirsiniz. Özellikle tırnak diplerinize masaj yaparsanız daha güçlü tırnaklarınız olur.

Pilavınızın tane olması ve hoş görünmesi için suyunu koyduktan sonra bir iki damla limon suyu koyabilirsiniz.

Limon kabuklarının yemeklerde baharat niyetine kullanımı ise ciltte harika etki yaratır.

Harika gelenekleri ve harika güzellikleri olan bir neslin torunlarıyız. Eski zamanlardan gelen birçok gelenek ve göreneklerimizi düşündüğümüz zaman bugün gerçekten eski insanların atalarımızın ne kadar ince ve naif insanlar olduklarını anlıyoruz. Her atasözünün altında bambaşka doğru bir anlam yatarken, her hareketin manası da derindir. Geleneklerimizden bize yansıyan kahve kültürü oldukça özel bir keyif olarak bilinir. Kahve Türk kültüründe ayrı bir yere sahiptir ve hala o özel yerini Türk Kahvesi olarak sürdürmektedir. Sabah Kahvesi, Akşam kahvesi ve yemekler üzerine içilen kahve bizler için her zaman özellik arz eder. Bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırı olur, o kadar özeldir yani kahve bizim için. Çünkü kahve özel insanlara ikram edilir. Kahve herkes ile içilmez. Herkes ile kahve sohbeti yapılmaz. Kahve falı ise ayrı bir olaydır ülkemizde. Özellikle bayanların tercih etti fal bazen abartılı boyutlara bile gider. Ancak kahve içmek her zaman güzel ve her zaman keyfilidir. Bu neden ile kahve her zaman toplumumuzda ayrı bir yere sahiptir. Özel işlemeli, nakış fincanlar ile ikram edilen kahvenin ağır ateşte bakır cezvede yapılmış olanı makbuldür. Kahve ile yanında gelen bir miktar suyunda elbet bir anlamı bulunmakta. Osmanlı döneminden kalma bu alışkanlık şöyle günümüze kadar gelmiştir; eskiden misafir geldiğinde sorulmadan kahve yapılırdı. Kahvenin yanına bir bardak su konurdu. Bunun nedeni ise misafir aç ise kahveyi içmek suyu tercih ederdi. Eğer tok ise kahveyi alırdı. Su alan misafire sorulmadan hemen evde ne varsa sofra edilirdi. Kimse aç mısın demez, kimse de acıktım deme gereği duymazdı… Sizlerde bundan sonra bu geleneği dilden dile anlatın ki herkes bir kez daha bu güzel geleneğe sahip çıksın. Açlık tokluk söylenmeden sofralar kurulsun.

Birçok bayan için ev temizliği çok zevkli gelirken bazıları için oldukça sıkıcıdır. Hele ki çıkmayan inatçı lekeler ve bazı sorunlar nedeni ile ciddi sıkıntılar yaşarlar. Bazı pratik fikirler ile sizlerde bu tip sorunlarınızdan kurtarabilir. İşte sizinde hayatınızı kolaylaştıracak farklı özel pratik bilgilerden birkaçı;

Tıkanan lavobolarınız için sizlere önerimiz kaynar sodalı su olacaktır. Bu şekilde hızlı ve uğraştırmadan tıkalı lavabolarınız anıdan açılacaktır.

Bakır malzemelerin daha parlak olması için, bir parça bezi sirke ile ıslattıktan sonra bu ürünleri ovduğunuzda ışıldayacaklardır.

Evde sıktığınız limonların kabuklarını değerlendirerek harika temizlik malzemeleri elde edebilirsiniz. Sıkılan limon kabuklarını güneşte iyice kurutun. Bu kurumuş kabuklar ile isli ve yağlı olan mutfak eşyalarınızı ovmak için kullanmanızı öneririz. Elde edeceğiniz sonuca inanamayacaksınız. 

Ayrıca limon kabuğunun çelik parlatma özelliğini de temizliklerinizde kullanabilirsiniz. 

Camları daha parlak ve kolay temizleyecek pratik öneri ise cam suyunuza bir miktar sofra tuzu ilave etmeniz olacaktır.

Evde kedi köpek besleyenlerin en büyük sorunu halı ve koltuklarda kalan tüylerdir. İşte bu sorunun oldukça basit olan çözümü; elinize bir bulaşık eldiveni giyin, yanınıza biraz su alın. Eldiveni ıslatın ve tek bir yöne doğru kılları elinizle süpürün. Bu şekilde kılların kumaştan kolay ayrıldığını ve kılların hemen topladığını göreceksiniz. Elinizin yanmaması için arada su ile ıslatın.

Kahve döküldüğünde panik yapmayın, hemen biraz soğuk su ile ıslatın. Ardından birkaç dam gliserin ile silin.

Kolay çivi çakmak için çiviye bir miktar sabun sürmek işinizi kolaylaştıracaktır.

Evinize dolaplarınıza dadanan karıncaları yok etmek için bir miktar terebentini bu alanlara sürebilirsiniz.

Balığı seviyorsunuz, ama kızarttıktan sonra ki kokusu günlerce evinizi işgal ediyorsa; 2 çorba kaşığı su ve 1 çay bardağı suyu bir cezvede 1-2 dakika kadar kaynatın. Kokudan eser kalmayacaktır.

Musluklarınızın daha temiz ve parlak olması için naylon çorap kullanabilirsiniz.

Bulaşıklarınızı daha kolay ve temiz yıkanması için suyuna bir kaşık sirke ilave edin.